MİMARLIK - DÜŞÜNCE DİZİSİ
Yeryüzü hareket ediyor* ve artan insan etkinliğine cevap olarak doğal addettiğimiz örüntülerin dışında yeni yanıtlar veriyor. Bu yeni cevaplar insanoğlunun dünyada var oluşuna ilişkin yeni bir düşünsel güzergahın ortaya çıkmasını zorunlu kılıyor. Bu nedenle bu Mimarlık X Düşünce dizisi çağdaş doğa düşüncesi çevresinde ortaya çıkan yeni düşünme biçimlerinin mimarlık ile kurduğu ilişkileri tartışmak amacıyla tasarlandı. Aralık ayı boyunca her hafta bir seminere çevrimiçi ev sahipliği yapacak olan program ilk olarak, Gökhan Kodalak’ın Kozmodalite: Varoluşun Mimarlığı isimli semineriyle başlayacak, ardından Nizam Onur Sönmez’in Şahıs-öncesi, Şahıssız ve Ötesi konuşması, Şengül Öymen Gür’ün mimarlık ve eleştirinin rolü üzerine vereceği Eleştirinin Belirleyici Rolü semineri ile devam edecek ve Eray Çaylı’nın yeni çıkan İklimin Estetiği;Antroposen Sanatı ve Mimarlığı Üzerine Denemeler kitabı üzerine bir söyleşi ile sonlanacaktır.
Büşra Dilaveroğlu ve Burcu Nimet Dumlu’nun binbirgüzergah platformu üzerinden modere edeceği programa katılmak için aşağıdaki linke kayıt yaptırarak çevrimiçi davet linkini edinebilirsiniz.
• Gökhan Kodalak - 6 Aralık 2021 ; Kozmodalite: Varoluşun Mimarlığı.
• Nizam Onur Sönmez - 13 Aralık 2021 : Şahıs-öncesi, Şahıssız ve Ötesi
• Şengül Öymen Gür - 20 Aralık 2021 ; Eleştirinin Belirleyici Rolu
• Eray Çaylı - 27 Aralık 2021; İklimin Estetiği; Antroposen Sanatı ve Mimarlığı Üzerine Denemeler
*Latour, B. (2017). Facing Gaia: Six Lectures on the Political Theology of Nature.
Gökhan Kodalak, Dr. Parsons Tasarım Okulu, Pratt Institute
Doktora tezini Spinoza ve Mimarlık başlığı ile Cornell Üniversitesinde tamamladı. İstanbul merkezli tasarım ofisi ABOUTBLANK'ın kurucu ortaklarındandır. Çalışmaları mimarlık- felsefe, ekoloji doğa-kültür sürekliliği gibi pek çok alanı kapsıyor. Pratt enstitüsünde ve Parsons tasarım Okulu’nda mimarlık ve düşünce dersleri veriyor. Spinoza’s Philosophy of Ratio (2018) and Architectures of Life and Death (2021) son zamanlarda yayınladığı kitap bölümleridir. Çalışmalarıyla Andrew W. Mellon Foundation, Canadian Centre for Architecture, ve the Institute for Comparative Modernities gibi sayısız kuruluş tarafından ödüllendirilmiştir.
KOZMODALİTE: VAROLUŞUN MİMARİSİ
Asırlardır mimarlığı sadece insana ait bir edimmiş gibi tanımladık. Mimarlığı beşeri sınırlara hapsettik. Kendi türümüz olan Homo sapiens’in dışındaki insan türlerinin, örneğin Neandertal türünün, şaşırtıcı mimari deneylerini dikkate almadık. Sayısız hayvanın mekân biçimlendirici kapasitelerini görmezden geldik. Hatta yerkürenin tektonik yaratıcılığını, kozmosun dünyaları,
yıldızları, gezegenleri meydana getiren inşai kuvvelerini hiçe saydık. Mimarlığı yalnızca kendi varlığımıza ait değil, varoluşun ta kendisine dair birstrateji olarak tasavvur edemedik. Kozmodalite adlı bu sunum mimarlığın insan merkezli temellerini sorgulayacak, inşai sürekliliğin insanı da içine alan fakat insanla kısıtlı olmayan boyutlarını inceleyecek ve Spinoza, Ibn Arabi, Moholy-Nagy ve Simondon gibi yeraltı figürleriyle ittifak kurarak mimarlığın kozmik bir sanat olma ihtimalini tartışmaya açacak.
Nizam Onur Sönmez. Doç. Dr. İstanbul Teknik Üniversitesi
Mimari tasarım için yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesine odaklanan doktora tezini TU Delft ve İTÜ’de tamamladı. 2003-2015 yılları arasında Kynik dergisine editör ve yazar olarak katkı yaptı. Tasarımda hesaplama ve yapay zeka, mimarlık ve tasarım kuramları, tasarım ve eğitiminde araştırmacı tavırlar, ütopyacı mimarlıklar, mimarlık-doğa ilişkileri ve kişisel özdeşlik tartışmaları üzerine bloglar tuttu, dersler verdi, stüdyolar ve atölyeler yürüttü, sergilere katıldı, etkinlikler düzenledi, yazılar yayınladı ve kitap editörlükleri yaptı. "Off center" / "kenarlar" adı altında derlediği tasarım faaliyetleriyle ödüller aldı. 2018 yılından beri İnsandışı Kolektifi ile insansonrası tartışmalarının mimarlığa etkilerine dair bir tasarım araştırması serisi yürütmektedir.
ŞAHIS-ÖNCESİ, ŞAHISSIZ VE ÖTESİ
Bu seminerde insan sonrasına dair felsefi arka planın kişi/şahıs öncesi-dışı arayışlarını mekan pratiklerine dair eleştirel ve/ya spekülatif açılımlarla ilişkilendirmeyi deneyeceğiz.
Şengül Öymen Gür, Prof. Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi, Beykent Üniversitesi
Pennsylvania Üniversitesi'nde Social Sciences in Architectural Education: A Proposed Approach adlı tezi ile doktorasını tamamlamıştır. Gür, Directory of Environment-Behavior-Design Researchers, International Association for the Study of People and Their Surroundings, Design Research Society, International Council for Building Research Studies and Documentation, International Association of Housing Sciences gibi pek çok meslek kuruluşunun üyesidir. Yazılarıyla, Türkiye mimarlık ortamının düşünce dünyasına yaptığı büyük katkıların yanında Karadeniz bölgesinin hafızasına yaptığı değerli katkıları ile tanınmaktadır. Gazipaşa'nın Yerlisi Olmak, Mimari Güncellemeler, Trabzon’da Kentsel Kimlik ve Dönüşüm gibi pek çok kitabın yanında son dönemde yayınladığı mimarlık ve eleştiri yazılarıyla da dikkat çekmiştir.
Eleştirinin Belirleyici Rolü
"Eleştiri bir eleştirmenin kendi normlarına yaslanarak, önceliği kendisi tarafından belirlenmiş ve savunulmuş olan belli kavramları seçerek, bazı bina, kent veya çevre paradigmalarında yoğunlaşarak yaptığı bir yorum-yargı edimidir; bir işe dair yapılan bir tür geri-beslemedir. Bu işin “iyi”, “doğru” ve “güzel” olandan sapma(ma) durumlarını saptar. Attoe (1978) “Mimari eleştiriyi ender yapan şey sadece bir mimarı veya yapıyı ilgilendiren bir konu olmasından öte hepimizin kolektif geleceğini belirleyen bir şey olmasıdır, eleştiri aynı anda kültürel bir çıtadır” demiştir.
Eleştiri gerçek olanın üstünün aralanması işidir; özünde bir anlam yorumlaması olup hörmenötik bir işlemdir ve aynı anda geleceğe dair bir öğüttür. Eleştiri, olguya kişisel bir perspektiften bakabilir, gerçeklik eleştirmenin kendi varoluşsal konumundan gördüğü kadarıyla sınırlı olabilir, eleştirmen “yaratılış” ilkesini benimseyebilir, yöntem olarak örneğin, Protagoras’ın agnostik yöntemini yeğleyebilir ve son olarak eleştiri metninin kendine özgü, otonom (düşünsel-işlevsel) bir ilkesi olabilir " (MEKAN ÖRGÜTLENMESİNİN TARİHİ, Bölüm 1, s.4, YEM'de yayınlanmak üzere olan kitabından).
Eray Çaylı . Dr. London School of Economics
Bartlett Mimarlık Okulu bünyesinde tamamladığı mimarlık tarihi ve kuramı alanındaki doktorası sonrasında Londra'da yaşamaya devam ediyor. Çaylı, antropoloji, coğrafya ve mimarlık disiplinlerinin arayüzünde çalışmlarını sürdürüyor. Başlıca araştırma konuları arasında politik şiddet ve ekolojik felaketin görselliği ve mekansallığı yer almakta. Araştırma faaliyetlerine 2018 yılından bu yana London School of Economics and Political Sciences bünyesinde devam ediyor.
İKLİMİN ESTETİĞİ: Antroposen Sanatı ve Mimarlığı Üzerine Denemeler
Başta iklim değişikliği olmak üzere, ekolojinin politikası tartışılırken son yıllarda sıkça kulağımıza çalınan bir terim Antroposen; İnsan Çağı olarak da tercüme edebileceğimiz bu terim, içinde bulunduğumuz jeolojik devirde, dünyanın işleyişi ve fiziki yapısı üzerindeki en belirleyici etkenin insanlık olduğunu ima ediyor.
Peki Antroposen'de bahsi geçen insan ve insanlık tam olarak kimdir? İklimin Estetiği, bu soruyu politik ve etik boyutlarıyla ele alırken, politikanın ve etiğin ete kemiğe büründüğü mecralar olan yapılı çevre ve sanatsal üretime odaklanıyor. Kitap İnsan Çağı’na girildiğine yönelik söylemlerin, apolitik bir insanlık tahayyülüne meylettiğine dikkat çekiyor. Bu eğilimin, ekolojinin politikasına dair tartışılması gereken asıl çelişki ve yarılmaları gizlediğini savunuyor *.
*Latour, B. (2017). Facing Gaia: Six Lectures on the Political Theology of Nature.
* [Kitap Sunuş Yazısı]